İnşaat firmalarının kendi adlarına yapıp sattıkları konut ve işyerleri, imal edilen mal hükmündedir. Dolayısıyla bu gayrimenkullerin satışı işlemi ticari faaliyettir ve KDV‘ye tabidir.
Normalde KDV ödemesini gerektirecek durum tapuya tescil ile meydana gelmektedir. Ancak tapuya tescil edilmediği halde gayrimenkulün satılmış olması, alıcının kullanımına terk edilmiş olması gibi tasarruf hakkının devredildiği durumlarda, yani kullanım hakkının devredildiği tarihte KDV yükümlülüğü başlamaktadır. İnşaat şirketleri, kendi adlarına yapıp sattıkları inşaatlarda, topraktan veya arsadan satış olarak adlandırılan şekilde, inşaat bitmeden yaptıkları satışlarda henüz gerçekleşmiş bir teslimat olmadığından ve alınan tutarlar avans niteliğinde olduğundan KDV‘ye tabi olmayacaktır. Bu şekildeki inşaatlarda, inşaat tamamlanıp alıcıya tasarruf hakkı devredildiğinde KDV yükümlülüğü başlayacaktır.
İnşaat şirketlerinin kendi adlarına yaptıkları konut ve işyerlerini döviz cinsinden bir bedel karşılığında satmaları durumunda, konut veya işyerinin tasarruf haklarının devredildiği tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek KDV‘nin de bu TL miktarı üzerinden hesaplanması gerekir. Döviz cinsinden satılan gayrimenkulün satışının vadeli yapılması halinde KDV‘yi doğuran tarih ile ödemelerin yapılacağı tarihler arasındaki kur farkları farklı olacaktır. Bu kur farkları için konut veya işyerinin tasarruf hakkının devredildiği tarihte düzenlenen ilk faturaya atıfta bulunarak bir fatura düzenlenir ve gayrimenkulün tabi olduğu oranda KDV hesaplanır. Maliye bakanlığının görüşü de bu şekildedir.
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.