1- Dava konusu taşınmazın, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarından olduğunun anlaşılması halinde, bu tür yerler 2863 sayılı Yasanın 5. maddesi hükmüne göre Devlet malı niteliğindedir. (2863 s. K. m. 5)
2- Korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ile bunların koruma alanlarının zilyetlik yoluyla kazanılmayacağının göz önünde bulundurulması gerekir. (2863 s. K. m. 11)
S. ve müşterekleri, müdahil davacı M. ile Hazine dahili davalılar İ. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Bozcaada Asliye Hukuk Hakimliğimden verilen 11.9.2002 gün ve 44-36 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar, uyuşmazlık konusu 537 ada 23 parsele ait Hazine üzerindeki tapu kaydının iptal edilerek muris babaları Halil’in veraset belgesindeki paylar oranında tüm mirasçılar adına tapuya tescil edilmesini istemişlerdir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre aşağıda belirtilen hususlar dışında davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
Dosya arasında bulunan tutanağa göre; uyuşmazlık konusu 537 ada 23 parsel sayılı taşınmaz 3.3.1993 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, tapu kaydı bu şekilde oluşmuştur. Çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydında “korunması gerekli kültür ve tabiat varlığıdır” şerhinin yer aldığı görülmüştür. Tapu kaydındaki bu açıklamaya göre; çekişmeli taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri uyarınca incelenip araştırılması gerekir. Bu yerin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6. maddesinde sayılan ve tarif edilen “taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarından” olup olmadığı, 7. maddeye göre tespitlerinin yapılıp yapılmadığı ve “Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu” kararı ile tescil edilip edilmediği araştırılmalıdır. Aynı Yasanın 8. maddesine göre, “Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulu” tarafından tespit edilen koruma alanı içerisinde bulunup bulunmadığı hususları Kültür Bakanlığı’ndan sorulup krokileri ilgili kurumlardan getirtilerek yerinde uygulanmak suretiyle çekişmeli yerin korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarından olup olmadığı tespit edilmelidir.
Çekişmeli yerin korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarından olduğunun anlaşılması halinde bu tür yerlerin 2863 sayılı Kanun’un 5. maddesi hükmüne göre Devlet malı niteliğinde bulunduğu ve 11. madde hükmüne göre de korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanlarının zilyetlik yolu ile iktisap edilemeyeceklerinin salt sit alanlarının ise anılan 11. madde kapsamına girmeyeceği, en çok sit alanı içerisindeki taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması gerekli yerlerden olduğunun düşünülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ile hüküm verilmesi isabetsiz ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (Y.8.HD. 21.05.2003 T. 3026 E. 3665 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.