ÖZET: Davalı, süre geçirildiği savunmasında bulunmadığı gibi, bu hususta her hangi bir kanıt da göstermediğine göre, dava açma tarihini ıttıla tarihi (bilgi edinme tarihi) olarak kabul etmek ve istem doğrultusunda hüküm kurmak gerekir.
DAVA: Mahalli (Aksaray Sulh Hukuk) mahkemesinden verilmiş bulunan şuf’a davasına (önalım davasına) dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR: Dava, şuf’alı payın iptali ile tescili istemine ilişkindir. Mahkeme, süre yönünden davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Şuf’alı pay, 12.6.1986 tarihinde satılmış, davacı 16.7.1986 tarihli dilekçe ile şuf’alı payın iptali ve adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında davalı süre geçirildiği savunmasında bulunmadığı gibi bu hususta herhangi bir delil de göstermediğine göre davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Her ne kadar davacı, satışa ıttıla tarihi hususunda bir bildirimde bulunmamışsa da, dava açtığı tarihi ıttıla tarihi olarak kabul etmek icap eder. Bu itibarla, davacı vekiline, satış bedeli ile tapu harç ve masraflarını kapsayan şuf’a bedelinin yatırılması için uygun bir süre verilmesi, yatırıldığında, davanın kabulü şeklinde hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün BOZULMASINA, (Y.6.HD. 20.01.1989 T. 1988/16265 E. 1989/486 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.