Çifte Tapu Oluşması Durumunda Hangisi Geçerli? – Tescil Davası

Çifte Tapu Oluşması Durumunda Hangisi Geçerli? - Tescil DavasıHazine tapusu ile davacı tapusu çakışmaktadır. Davacı tapusunu hakkı karar ile almış ve tapunun oluşmasında Devletin görevli kişileri yardımcı olduğundan genel kuralın somut olayda uygulama yeri yoktur. Bu nedenlerle, önceki tarihli tapuya göre değil sonradan oluşturulan tapuya değer verilerek uyuşmazlık çözümleneceğinden Hazine adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazın payları oranında tapu malikinin mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir. (Kanunname-i Arazi (7 Ramazan 1274 Ta.) m. 20, 78) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 11) (Medeni Kanun madde 713, 1023)

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

Yargıtay bozma ilamında özetle: “Hazinenin 65 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne, Hazine adına tesciline ilişkin 21.11.1973 gün 870/26 sayılı hükmün temyiz edilmemek suretiyle Hazine yararına kesinleştiği gözetilmeden hüküm kurulması, son hükümde 65 sayılı taşınmazın önce Hazine sonra Ayşe ve arkadaşları adlarına tesciline şeklinde çelişkili karar verilmesinin doğru olmadığı, 70 sayılı parsel için bozma ilamında da vurgulandığı şekilde eski tarihli Hazine tapusuna değer verilmemesi için Hazine adına tapu kaydının oluşturulduğu, 1312 tarihine kadar davacılar yararına hakkı karar koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, davacıların dayandığı tapu kaydında malik olarak görünen Ömer ve Emine mirasçılarının araştırılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 65 parsele yönelik Hazinenin davasının kabulüne ilişkin karar tespit, malikleri tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 70 nolu parsele yönelik davacı Hakime’nin itirazının reddi ile davalı-davacı Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı-davacı Hazine ve Hakime ile arkadaşları vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

1- Çekişmeli 65 sayılı parsele ilişkin önceki hüküm aleyhlerine olmasına rağmen davalı Hakime ve arkadaşları tarafından temyiz edilmemiş ve hüküm kesinleşmiştir. Sözü edilen 65 sayılı parsele ilişkin hükmün kesinleştiği Yargıtay Yedinci Hukuk Dairesinin 7.3.1988 gün ve 1985/1099 esas, 1987/181 1 karar sayılı ilamı ile açıklanmış ve bu hususa ilişkin karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Kesinleşen kararların temyizen yeniden incelenmesi ve değiştirilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle 65 parsele ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2- Dava konusu 70 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli 70 sayılı parselin davalı tarafın dayandığı Nisan 1322 tarih 12 nolu tapu kapsamında kaldığı, mahallinde yapılan keşifler ile bilirkişi ve tanık beyanlarıyla anlaşılmaktadır. Esasen komşu parsellere uygulanan tapu kayıtları çekişmeli parsel yönünü davalılara ait taşınmaz olarak göstermektedir. Maddi deliller açıkça bilirkişi ve tanık beyanları ile kadastro tespitini doğrulamakta ve güçlendirmektedir. Zira tapu kaydı 65 sayılı parsele revizyon görmüş olup 2 parsel komşudur. Tapu kaydı miktarı çekişmeli 70 sayılı taşınmazın miktarından fazladır. Davacı tarafın dayandığı Ağustos 1325 tarih 60 nolu tapu kaydının geldisi olan Nisan 1322 tarih 12 nolu tapu kaydı incelenmiş, bu kaydın yoklama sureti ile oluştuğu açıklanarak Pederi Molla’nın bolluk yılından beri tasarrufunda olduğu belirtilmiştir. Tapu kaydının iktisap sütunundan Arazi Kanununun 20 ve 78. maddelerinde öngörülen iktisap hakkının kayıt malikleri adına gerçekleştiği ve bozma kararında öngörülen hususun sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla Hazine tapusu ile davacı tapusunun çakıştığı sabittir. Davacı taraf tapusunun hakkı karar ile oluşması ve tapu oluşurken tapunun Devletin görevlileri olan kişilerce oluşturulması karşısında genel kuralın somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenlerle sonradan oluşturulan kişilere ait tapuya değer verilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca, Hazine adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazın paylan oranında tapu maliki mirasçılar adına tescile karar verilmesi gerekir. Hükmün BOZULMASINA, (Y.16.HD. 13.05.2004 T. 5241 E. 7286 K.)

Nizam TUTUCU
Emlak Danışmanı

Bir Yorum Gönder