Bağıştan geri dönme hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı oğulun babası olan davacıya hakaret suçundan Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile mahkum olduğu gibi, davalının çeşitli zamanlarda babasına hakaret içeren sözler sarf ettiği, aralarında birçok dava ve çekişme bulunduğu tanık anlatımları ve dosya kapsamından anlaşıldığına göre; davacı bakımından Medeni Kanun’un 510. maddesine atfen Borçlar Kanunu’nun 244. maddesi hükmü gereğince bağıştan geri dönme koşullarının oluştuğu kabul edilmelidir. (Medeni Kanun madde 510 ) (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 244) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 295)
Taraflar arasında görülen davada; davacı, kayden maliki bulunduğu 60 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını davalı oğluna bağışladığını, davalının kendisine hakaret ve tehditte bulunduğunu, Borçlar Kanunu’nun 244. maddesinde öngörülen bağıştan dönme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, dava konusu taşınmazın alımında kendisinin de katkısı bulunduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Borçlar Kanunu’nun 244. maddesinde öngörülen bağıştan geri dönme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, bağıştan geri dönme nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişmeli 60 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davacı tarafından 1.11.1996 tarih, 7327 yevmiye nolu akitle davalıya bağış yoluyla temlik edildiği görülmektedir.
Dosyada mevcut Ödemiş Sulh Ceza Mahkemesinin 2000/884 esas 2001/141 karar sayılı ilamıyla davalının babası olan davacıya hakareti nedeniyle mahkumiyet kararı verildiği sabittir. Öte yandan davalının, yine davacı olan babasına çeşitli zamanlarda hakaret ve tehdit içeren sözler sarf ettiği, aralarında bir çok dava ve çekişmenin bulunduğu, tanık anlatımları ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ceza mahkumiyeti ıskat yoluyla ortadan kalksa dahi mahkumiyet olgusu davalının, babası olan davacıya karşı tutum ve davranışını ortaya koyması bakımından önemsenecek bir vakıadır.
Belirlenen bu olgular toplanan delillerle birlikte değerlendirildiğinde davacı bakımından Medeni Kanun’un 510. (eski 457) maddesine atfen Borçlar Kanunu’nun 244. (Türk Borçlar Kanunu madde 295) maddesi hükmü gereğince bağıştan geri dönme koşullarının oluştuğu kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. BOZULMASINA, (Y.1.HD. 11.03.2004 T. 1670 E. 2671 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.