Mutlaklık İlkesi: Ayni hakların herkese karşı ileri sürülebilen mutlak hak olmasına iki önemli sonuç bağlanmıştır. Birisi ayni hakların, yabancı müdahalelere karşı sahibini koruması, bir diğeri de hak sahibine kanun tarafından tanınan bu hakkın bölünemez olmasıdır.
Muayyenlik İlkesi: Belirlilik ilkesine göre ayni haklar, önceden mevcut ve belirli eşyalar üzerinde kurulabilir. Mesela bir depodaki malların yarısının belirli olmayan şekilde bir sözleşme ile başkasına devredilemez. Devredilecek söz konusu malların tek tek sözleşmede belirtilmesi gerekir. Yine muayyenlik ilkesine göre ayni hakkın kurulduğu eşyanın tamamı üzerinde bir hak oluşturur. Bütünleyici parçalar eşyanın kendisinden ayrı olmadığı için eşya üzerindeki ayni hak, bütünleyici parçayı da kapsar. Belirlilik ilkesine göre bir kişinin bütün mal varlığını kapsayacak şekilde bir rehin hakkı kurulamaz. Geçit irtifakında olduğu gibi bir şeyin bir kısmından yararlanılsa bile, söz konusu gayrimenkulün tamamı üzerinde kurulur.
“Ayni haklar miras yoluyla elde edilebilirler.”
Aleniyet İlkesi: Mutlak haklardan olan ayni haklar, herkese karşı ileri sürülebildiği için herkes tarafından bilinebilir olması gerekir. Bu da açıklık ilkesi ile sağlanır; böylece bu hakkın varlığı herkes tarafından görülebilir, tanınabilir ve ayırt edilebilir. Açıklık ilkesi; taşınabilir eşyalarda zilyetlik ile, taşınmalarda ise tapu sicili ile gerçekleşir.
Sınırlı Sayı İlkesi: Ayni hakların üçüncü kişiler tarafından bilinebilmesi için bu haklar kanunda tek tek sayılmıştır. Taraflar yeni ve değişik bir ayni hak tipi oluşturamaz.
Zamanaşımına ve Hak Düşürücü Süreye Tabi Olmama İlkesi: Bir kimse elde etmiş olduğu bir ayni hakkı uzun bir süre kullanmasa dahi bu hakkı devam eder. Zamanaşımı ve hak düşürücü süre işlemez. Borçlar Kanunu madde 146’dan doğan alacak haklarından doğan dava hakları için konulmuş olan zamanaşımı hükümleri, ayni haktan doğan dava haklarına karşı uygulanmaz. Her ne kadar zamanaşımı ile ilgili bu prensibe, başka kanunlarda ters düşen hükümlere rastlansa da, söz konusu kanunlar özel kanunlardır.
Ayni Hakların Devredilebilirliği: Kişilik hakları dışında ayni haklar üçüncü kişilere devredilebilir. Mesela bir kimse mülkiyet hakkını devredebilirken, intifa hakkı ve sükna hakkını devredemez.
“Tek taraflı irade beyanı ile ayni haktan vazgeçilebilir.”
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.