Yapılan Satış Sözleşmesinin Geçerli Olup Olmaması – Alacak Davası
Arsa sahibine bir pay mülkiyetini karşı tarafa geçirme ve dairelerin satış vaadi borçlarını yükleyen sözleşmelerin geçerli sayılması için Tapu Sicil muhafızları tarafından veya noterlerce doğrudan doğruya (re’sen) düzenlenmiş olması yeterlidir. (Medeni Kanun madde 706) (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 22, 213) (1512 sayılı Noterlik Kanunu madde 60) (2644 sayılı Tapu Kanunu madde 26) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 25,...
Bağıştan Geri Dönme Sebepleri – Tapu İptal ve Tescil Davası
Basit olayları rücu nedeni kabul etmek, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğuracağından, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı bir tapu iptali ve tescil davasında deliller değerlendirilirken, olayların nitelikleri, kapsamı ve özellikle önem dereceleri göz önünde bulundurulmalıdır. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 244/2) (Medeni Kanun madde 510) (6098 Türk Borçlar Kanunu madde 295/2) Davacı...
Medeni Kanun’a Göre Binadan Kasıt – Tescil Davası
Medeni Kanun’un 718. maddesinde sözü edilen yapının bina niteliğine sahip olması gerekir. Yasada bahsedilen binadan amaç, temelli ve devamlı kalması maksadıyla yapılan, barınılan, içinde çalışılan az çok kapalı tesislerdir. Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.6.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.4.2003 günlü hükmün Yargıtay’ca...
Gayrimenkul Satışında Velayet ve Vesayet Farkı – Tescil Davası
1- Vesayet altındaki bir kimsenin taşınmazının satışında Sulh Hukuk Mahkemesi’nden izin alınması ve satışın Asliye Hukuk Mahkemesine onaylattırılması gerekir. 2- Ancak, Medeni Kanun 419/son uyarınca “kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır” emredici hükmü karşısında annenin vasi tayini kararı velayet altına konulma olarak algılanmalıdır. 3- Medeni Kanun 342/son ve 343 uyarınca...
Muvazaalı Davalarda Hak Düşürücü Süre – Tescil Davası
1- Muvazaalı sözleşme belirli bir zamanın geçmesi ile geçerli hale gelmez. Muvazaa davaları hiçbir süreye bağlı değildir. 2- Muvazaaya dayanan davada, koşulları varsa 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. (766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2.) maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü süre uygulama yeri bulur. Dava, Borçlar Yasasının 18. maddesinden kaynaklanan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.