Toprağın Verimini Arttırmak İmar İhya Sayılır mı? – Tescil Davası
Başka yerden toprak getirip, karışım yapmak suretiyle toprağın verim gücünü arttırmak imar ihya sayılmaz. F.K. ile Hazine, dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair, Bafra Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen. 11.4.1991 gün ve 845/440 sayılı hükmün, Yargıtay’ca incelemesi, Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava konusu...
Paylı Mülkiyette Feragatte Bulunmak – Tescil Davası
Her paydaşın önalım talebi, önalımlı payın tamamına şamildir. Davacı paydaşlardan birinin (pay sahibinin mirasçılarından bir kısmının) dava görülmekte iken hakkından mutlak surette vazgeçmesi davayı takıp eden diğer paydaşın yararınadır. Yoksa feragate konu kısmın davalı üzerinde kalmasını gerektirmez. Taraflar arasındaki, önalım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Borçka Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kabulüne dair...
Belediyeler LPG İstasyonu için Kamulaştırma Yapabilir mi? – İptal Davası
Her ne kadar belediye hizmet alanı olarak kamulaştırma yapılmışsa da, kamulaştırma işlemi tamamlanmadan taşınmazın LPG istasyonu yapılması için ihaleye çıkarılması karşısında, kamulaştırma işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Danıştay 6. Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, davacının hissedarı olduğu, … İli, … İlçesi, …pafta,...
Kamulaştırılan Taşınmazın Geri Alınabilmesi – Geri Alma Davası
Taşınmazın geri alınabilmesi için kamulaştırma yapan idarece, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırma ve devir amacına uygun hiçbir işlem veya tesisatın yapılmaması, taşınmazın olduğu gibi bırakılması gerekir. (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu madde 23) Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanunu’nun 23. maddesine dayanan geri alma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair...
Vakıf Taşınmazlarda Mahluliyet Kararı – Tescil Davası
Vakıflar Kanunu’nun 2. maddesine göre mutasarrıfın Medeni Kanun’un yürürlüğünden sonra ölmesi halinde vakıflar idaresine, malikin Hazineden başka mirasçı bırakmadan öldüğü yönünde karar (mahluliyet kararı) alma yetkisi tanınmamıştır. İdare mülkiyet hakkının kendisine geçtiğini yargı önünde ispat etmelidir. (2762 sayılı K. madde 29/2) Taraflar arasındaki kayyumluğun kaldırılması ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.