Tapusuz ve Taşlık-Kayalık Yerin Tescili – Tescil Davası
Kısmen kültür arazisi kısmen taşlık ve kayalık olan taşınmazların tescilinde, kayalık, taşlık kısımlar tescil krokisi dışında bırakılmalıdır. Taraflar arasındaki “kadastro tespitine itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Seferihisar Kadastro Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.4.1991 gün ve 1987/131-1991/47 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 5.10.1992...
Bakıp Gözetme Sözleşmesinin Bozulması – Alacak Davası
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi borçlusunun ölümü halinde sözleşmeyi bozan alacaklı sözleşmenin başlangıcında bakım borçlusuna verilmiş olan şeyleri ya da onların değerini isteyemez. Yalnızca borçlunun iflası halinde, iflas masasından telafi edebileceği tutara eşit bir parayı bakım borçlusunun mirasçılarından isteyebilir. (818 sayılı Borçlar Kanunu madde 518, 519) (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 618, 619) Taraflar arasındaki...
Bakıp Gözetme Sözleşmesi Devam Ederken Yapılan Satış – Tescil Davası
1- Bakıp gözetme sözleşmesinin iptaline ilişkin hüküm, bakıp gözetme koşulunun yerine getirilmemesi nedenine dayandığından sözleşmenin bozulması (feshi) niteliğini taşır ve hüküm tarihinden başlayarak geçerli olur. 2- Sözleşmenin bozulması gününe kadar bakıp gözetme koşulu ile taşınmazın temlik edildiği kimse asli zilyet durumundadır ve temlik edenin bu sırada diğer bir kişiye yaptığı satış geçersizdir. (818 sayılı Borçlar Kanunu...
Cebri İcra ile Satılan Taşınmazın Kira Parasının Toplanması – Alacak Davası
1- Cebri icra yoluyla yapılan bir taşınmaz satım işlemi, 26.6.1953 gün ve 14/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi “bir alım satım değil”, icra dairesinin bir özel tasarrufudur. Bu bakımdan bu tür satışlarda alım satım hükümleri uygulanamaz. 2- İcra ve İflas Kanunu’nun 134. maddesi hükmünce, cebri ihale ile satılan bir taşınmazın mülkiyeti ile bu ilkenin doğal sonucu yarar ve zararı (nef’i ve...
Taşınmazın Cebri İcra ile Satılması – El Atmanın Önlenmesi Davası
Taşınmaz malların mülkiyeti cebri ihale ile mülk edinilebilir, ancak tescil merasimi tamamlanmadan temliki tasarrufta bulunulamaz. Davacıların anılan paylar üzerinde mülkiyet hakları mevcut değilse de, taşınmazın paydaşı bulunması nedeniyle davada hukuksal yararları vardır. Bu nedenle davalıların cebri ihaleye katılmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. (Medeni Kanun madde 683, 705) Taraflar arasında...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.