Komşuluk Hukuku Açısından Aile Mahremiyeti – El Atmanın Önlenmesi Davası
Bir kimsenin, kendi mülkiyet alanına bina yapılmasını önleyen yasal bir hüküm yoktur. Kendi mülkiyet alanındaki binaya yaptığı pencerenin komşuluk hukukuna aykırı bir durumu bulunması halinde, davalı aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasının reddi gerekir. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen, 18.11.1992 gün ve 961-1367...
Rızaen Paylaşılan Taşınmazda Önalım Hakkı – Önalım Davası
Önalım davasına konu edilen taşınmaz, paydaşları arasında kendi rızaları ile bölüşülüp de her bir paydaş belli bir yeri kullanıyorken, pay satışı yapılması durumunda, bu pay satışı sebebiyle paydaşların önalım hakkını kullanmak istemesi iyi niyet kuralı ile bağdaşmaz. (Medeni Kanun madde 732) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan önalım davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde...
Tapusuz Taşınmazda Şartlı Bağış – El Atmanın Önlenmesi Davası
1- Bağışlayanın ölümü, sözleşmenin hüküm doğurmasının bir şartı olarak kararlaştırılmışsa, bunu manası bağışlayan öldüğünde bağışlanan sağ olmalıdır. 2- Tapusuz taşınmazın bağışı taşınmazın teslimi ile hüküm doğurur. 3- Bağış yapılanlar, bağışlayanın ölümünde sağ iseler, bunların bağış konusu taşınmazı üçüncü kişiye satışları geçerlidir. A. ile Y.Y. ile R.Y. aralarındaki el atmanın önlenmesi davasının kabulüne dair Yeşilova Asliye...
Tapusuz Taşınmazda Zilyetliğin İspatı – Tescil Davası
M.D. ile Hazine, Altınyayla Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Altınyayla Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 9.5.2000 gün ve 24/16 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine Temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: Dava, zilyetliğe dayanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkeme davada tanık dinlemeksizin...
Evlatla Yapılan Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi
Çocukların, anne ve babalarına imkanlarının yettiği ölçüde yardım etmek gibi insani ve ahlaki bir görevi olduğu anlayışıyla bakıldığında; ebeveyn ile çocuklar arasında yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi yadırganabilir. Bundan dolayı 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na dayalı muvazaa davalarının konusunu daha çok ebeveyn-evlat arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesi oluşturmaktadır. Ölünceye kadar...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.