Kat Mülkiyet ile Üst Hakkı Arasındaki Fark
Üst hakkı (inşaat hakkı) gibi kat mülkiyeti de Medeni Kanun’un 718. maddesinde açıklanan bütünleyici parça kuralına getirilmiş olan bir istisnadır. Kat Mülkiyeti Kanunu‘na göre bir gayrimenkulde belli bir paya sahip olmadan bağımsız bölümlerden biri üzerinde kat maliki olmak imkansızdır. Ancak Medeni Kanun’un 726. maddesine göre üst hakkına (inşaat hakkına) sahip olabilmek için gayrimenkul üzerinde elbirliği ile...
Gayrimenkul Tescilinde Yapılan Fenni Hataları Düzeltme – Düzeltme Davası
Nitelik ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, çizim, tersimat ve hesaplamalardan meydana gelen fenni yanlışlıklar, kadastro müdürlüğünce düzeltilebilir. Bu düzeltmelere karşı, sulh mahkemesinde dava açılabilir. Bu tür davalar, tapu idaresi aleyhine açılır. (Medeni Kanun madde 1027) (3402 sayılı Kadastro Kanunu madde 41) Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.9.1988 gününde verilen dilekçe ile Kadastro Müdürlüğünce 3402...
İyi Niyetle Gayrimenkul Ediniminde Tapu Siciline İtimat – Tescil Davası
Tapu sicilinde malik görünen kişinin, gerçek hak sahibi olduğuna inanan veya kendinden beklenen tüm özeni göstermesine rağmen, tapuda yazılı olanın gerçek hak sahibi olmadığını ve tapu sicilinde yolsuzluk bulunduğunu bilmesi imkansız olan kişinin edinimi geçerlidir. (Medeni Kanun madde 2, 1023, 1024) Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan iptal ve tescil davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın reddine dair verilen...
Önalım Davasından Dolayı Ortaklığın Giderilmesi Davasının Bekletilmesi
Önalım davasının kabulü halinde davacının payı kalmayacağından önalım davasının sonucunun beklenilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi...
Satış Vaadi Sözleşmesinin Teminat veya Borç Karşılığı Yapılması
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine, borçlanılan bir paranın teminatı olarak başvurulmaktadır. Borç alınan para satış bedelini oluşturur ve bu bedel, belirli vadede geri verilirse satış vaadinin hükmünün sona ereceği kabul edilir. Satış vaadi sözleşmesi, tarafların gerçek iradelerini yansıttığı için muvazaa söz konusu değildir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ilgili olarak Medeni Kanun madde 873/2’de “Borcun...
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.