1- İştira hakkının (alım hakkı) varlığı satışa engel olmayıp, satışın iştirak hakkı ile yüklü olarak yapılması gerekir.
2- Bu durumda resmi senette yazılı süre içinde iştira hakkı (alım hakkı) sahibi hakkını satın alana karşı da bu hakkı kullanılmasına olanak verilmelidir.
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan izaleyi şüyu (ortaklığın giderilmesi) davasına dair karar, davacılardan (M.S.) tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, bir parça taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hüküm, davacılardan (M.S.) tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı, 5044 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın giderilmesini istediği halde, mahkemece, aynı ada 4 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir.
2- Müracaata bırakılan davanın yenilenmesinde, bütün taraflara, duruşma gününü bildirir davetiye gönderilmesi gerekirken, bir kısım davacılara davetiye gönderilmemesi yerinde değildir.
3- Dava konusu yapılan taşınmazın tapu kaydı üzerinde, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü lehine iştira hakkı (alım hakkı) mevcuttur. Böyle bir hakkın bulunması, dava konusu taşınmazın satışını engellemez. Satışın, iştira hakkı (alım hakkı) ile yükümlü yapılması gerekir. Medeni Kanun’un 736 ve 1009. maddelerine göre, bu gibi taşınmazı satın alan şahısla, iştira hakkının (alım hakkı) borçlusu yerine geçtiklerinden, iştira hakkı (alım hakkı) sahibi olan S.S. Kurumunun, resmi senette yazılı müddet içerisinde, taşınmazı sonradan iktisap eden şahıslara karşı iştira hakkının (alım hakkı) kullanması mümkündür. Bu husus gözetilmeden, satış kararı verilmesi de isabetsizdir.
Bu nedenlerle, hükmün bozulması gerekmiştir. Hükmün BOZULMASINA, (Y.6.HD. 19.11.1987 T. 7128 E. 11793 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.