ÖZET: Bir taşınmaz üzerinde bulunan, yetiştirilen ağaçlar, taşınmazın bütünleyici parçası olup, müstakil bir varlıkları yoktur. Zemin kime ait ise üzerindeki ağaçlar da ona aittir. Bu ağaçların tapu siciline bağımsız bir hak olarak tescili veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkün değildir. (Medeni Kanun madde 684, 712)
İ.Ü. ve T.Ü. ile Hazine arsalarındaki tescil davasının reddine dair Aydın 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 23.09.2002 gün ve 305/1072 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar, dava konusu parsel üzerinde yetiştirilmiş bulunan ağaçların tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Tapu kaydına göre 1199 parsel, Hazine adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Davacılar Hazine adına kayıtlı bulunan parseli imar ve ihya ederek kültür arazisi haline getirdiklerini, ağaçları yetiştirdiklerini ileri sürerek ağaçların adlarına tapuya tescili isteğinde bulunmuşlardır. Taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar, Medeni Kanun‘un 684. maddesinde yazılı bütünleyici parçalardır. Bütünleyici parçaların taşınmazdan ayrı bir varlığı bulunmamaktadır. Taşınmaz mülkiyetinin içeriğini düzenleyen Medeni Kanun‘un 718. maddesi hükmüne göre mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Bu hükümle, Medeni Kanun‘un 684. maddesindeki ana kural ile getirilen düzenleme tekrar edilmiştir. Zemin kime ait ise bütünleyici parçalar da ona ait olur. Bu nedenle, taşınmaz üzerindeki ağaçların tapu kütüğünün ilgili sahifesine bağımsız bir hak olarak tapuya tescili veya kütüğün beyanlar hanesine şerh edilmesi mümkün değildir. Davanın bu nedenle, reddine karar verilmesi gerekirken, davacıların davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, dava redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğrudur.
Davacıların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, (Y.8.HD. 23.12.2002 T. 9157 E. 9473 K.)
Nizam TUTUCU Emlak Danışmanı
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.